8 Ocak 2019 Salı

BANDIRMA ON YEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI BANDIRMA VE ÇEVRESİ SEMPOZYUMU SEMPOZYUM PROGRAMI VE BİLDİRİ ÖZETLERİ 17-18-19 Eylül 2018 tarihli yayınlanmış sempozyum özetlerinden


SALİM NİZAM’IN HİKÂYELERİNDE GÖNEN VE ÇEVRESİ
                                                                                              *Bayram YILDIZ

ÖZET
“Ben Gönen’de doğdum.” Cümlesi, Gönen denilince veya yazarının yani Ömer Seyfettin’in adı geçince ilk akla gelen cümledir. Kaplıcası, Dağ Ilıcası, Oya Pazarı gibi tanınmış başka özellikleri olmasına rağmen Gönen’in tanınmasında bunlardan hiçbiri Ömer Seyfettin’in And hikâyesinin bu ilk cümlesi kadar etkili ve sürekli olmamıştır. Bu durum yazar ve şairlerin yaşadıkları veya yaşamlarının bir dönemini geçirdikleri kentlerle ilişkilerinin köklü, çok boyutlu ve karmaşık olduğunu göstermektedir.
Salim Nizam, 1970 yılında Gönen’de doğmuş; ilk ve orta öğrenimini Gönen’de, yükse öğrenimini ise İzmir’de tamamlamış; öğretmenlik mesleğini Ardahan ve Bartın’ın ardından halen Gönen’de sürdürmekte olan; şiir, hikâye, roman gibi farklı edebi türlerde eserler veren bir yazardır. Edebiyat eleştirmenlerinin hemfikir olduğu konulardan biri, yazarların ilk eserlerine genelde hayatlarının, özellikle de çocukluk dönemlerinin kaynaklık ettiğidir. Bu tespit Salim Nizam’ın yazmış olduğu eserler için de geçerlidir. Salim Nizam’ın özellikle düz yazı eserlerinin çocukluk ile meslek hayatından ve yaşadığı bölgelerden izler taşıdığı görülmektedir.
Salim Nizam’ın şu ana kadar yayımlanmış altı kitabından ikisi –Portakal Kabukları ve Saçlarıma Kına Yak Baba- hikâyelerini topladığı eserleridir. Bu kitaplardaki hikâyelerden bazıları ortakken Köy Saatçisi gibi bu kitaplarda yer almayan hikâyeleri de vardır.  Köy Saatçisi, Köyün Mezar Kazıcısı, Fahri Dilmaç Yoğun Bakım Ünitesi, Gülcemal Hüzün Taşır, Garip isimli hikâyeler başta olmak üzere on yedi hikâyeye Gönen ve çevresi, konu, insan unsuru ve mekân olarak kaynaklık eder. Bu hikâyelerin Gönen merkezden ziyade Aladağ’ın eteklerindeki Sarıköy Ovası’ndaki köylerde geçtiğini, köylülerin yaşam koşullarının, üretim ilişkilerinin ve özellikle mübadele öncesi dönemdeki etnik ve inanç çeşitliliğinden kaynaklanan yaşam biçimlerinin konu edildiğini; yaşam biçimindeki çeşitliliğe paralel olarak farklı insan tiplerinin ve toplumda farklı bir yer edinen ayrıksı kişilerin yer aldığını; coğrafi zenginlikle birlikte cami ve kilisenin aynı hikâyede yer bulabildiğini; hikâyelerin geçtiği zamanlarda henüz modernleşmenin yeterince ulaşmadığı küçük yerleşim yerlerinde çok farklı inançların işlendiğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada Salim Nizam’ın Gönen ve çevresini işlediği hikâyeleri, konu, insan unsuru, coğrafi, tarihi ve kültürel unsurlar açısından ayrıntılı şekilde incelenecektir.

Anahtar Kelimeler; Gönen ve çevresi; hikâye; insan unsuru; coğrafi, tarihi ve kültürel unsurlar.
*Balıkesir Üniversitesi, BAUN Necatibey Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü