29 Ocak 2020 Çarşamba

Daskyleion (Bandırma/Ergili)


Daskyleion (Bandırma/Ergili)

Dünyada kazı çalışmaları yürütülen tek Pers satraplık (valilik) merkezi olan ve bilinen en eski Zerdüşt tapınağına da ev sahipliği yapan Daskyleion, antik çağın en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. En parlak çağını Perslerin satraplık merkezi olduğu dönemde yaşayan kent, Antik Çağda Mysia olarak anılan Balıkesir'in, Bandırma ilçesinde, Aksakal beldesi Ergili Köyü sınırları içerisindedir. 

Persler kenti Anadolunun batıya açılan kapısı olabilecek uygunlukta bir bölgede kurmayı hedeflemişlerdi. Bunun için, Manyas Kuş Gölünün (Daskylitis) güneydoğusunda konumlanmış Hisartepe ve çevresini seçmişlerdir. Bölge; Trakya, Boğazlar, Marmara Denizi, Karadeniz ve Küçük Phrygia bölgelerinin kesiştiği coğrafyaya hâkim olması dolayısıyla da Perslerin aradıkları niteliklere sahipti. 

Söylenceye göre kent ismini Lydialı bir soylu olan Daskylos'tan almıştır. Antik Çağ yazarları Daskyleion ve Paradeisos'un (Kuş Cenneti) güzelliğinden övgüyle bahsetmişlerdir.
                                                                                   
Daskyleion'un lokalizasyonu 1952 yılında Kurt Bittel tarafından yapılmıştır. Bittel'in, Daskyleion'un Hisartepe üzerinde yer aldığını saptamasından sonra 1954 yılında Ekrem Akurgal bu merkezde kazılara başlamıştır ve 1959'a kadar devam etmiştir. 28 yıl aradan sonra 1988 yılında Prof. Dr. Tomris Bakır tarafından yeniden başlatılan kazılar 2008 yılına kadar kesintisiz devam etmiştir. 2009 yılında Doç. Dr. Kaan İren tarafından devralınan Daskyleion kazıları halen devam etmektedir.





8 Ocak 2020 Çarşamba

YEŞİL GÖNEN


YEŞİL GÖNEN

İKİNCİ BÖLÜM

HAZIRLAYAN; Öğretim Görevlisi İzzet Fuat ONAR


TILSIMLI SU

Bir rivayete göre bir muharebe sırasında Büyük İskender AİSEPOS (Gönen Çayı) kenarında dinlenmek için mola vermiştir.
Yıkanmak için çaya inen askerler sazlıklar arasından duman yükseldiğini görmüşler.
Buradaki sıcak suyu ılıtmak amacıyla Gönen çayında bir kanal açarlar ve askerler burada uzunca bir süre kalıp banyo alırlar.
Yaptıkları banyonun kendilerini zindeleştirdiğini ve hastalıklarını iyi ettiğini gören İskender ordusu bu suyun tılsımlı su olduğuna inanmışlardır.

GÖNEN KAPLICALARI
Tarihi M.Ö. IV. Yüzyılda Büyük İskender dönemine kadar uzanan kaplıcalar günümüze kadar gelmiştir.
ü  1958 yılında Gönen Kaplıcaları İşletmesi A.Ş. Olarak kurulmuştur.
ü  1962 yılında Park Otel inşa edilmiştir.
(Mimar Abdullah ARDALI ve Nihat GÜNER)
ü  1975 yılında Yıldız Otel inşa edilmiştir.
(Mimar Orhan ŞİPER)
ü  1992 yılında Güneş Otel inşa edilmiştir.
En son olarak ta daha önce yapılan Yeşil otel yıkılarak yerine yeni yeşil Otel yapılmıştır.
Çok sıcak olan Gönen suları karışık acı maden suları grubuna girer.
Ø  İki gramın üzerinde total mineralizasyon ihtiva etmesi;
Ø  Bilhassa içme tarzında kullanıldığında;
Karaciğer ve safra yollarıyla, böbreğin fonksiyonel bazı rahatsızlıklarında kayda değer etkiler görülmektedir.

GÖNEN KAPLICA SULARI
Kas iskelet sisteminin;
Ø  ORTOPEDİK
Ø  NÖROLOJİK  
Hastalıklarının rehabilitasyonunda,
Ø  ROMATOLOJİK
Hastalıkların tedavisinde endike olduğu Sağlık Bakanlığı’nca onaylanmıştır.
AYRICA;
Ø  Kadın hastalıkları
Ø  İdrar yolları hastalıkları
Ø  Kalp Damar Hastalıkları
Ø   Damar sertliği
Ø  Sindirim sistemi hastalıkları
Ø  Kolitis
Ø  Solunum sistemi hastalıkları tedavisinde değerlendirilmektedir.


Ø  EKŞİDERE DAĞ ILICASI
Ø  Ekşidere köyünün iki kilometre güney batısında, Gönen’e 13 km. mesafededir.
Ø  Tarihi havuzun bulunduğu yerde Bizans dönemine ait izler görülmektedir.

Ø  Çoğunlukla Romatizmal hastaların geldiği tesislerde, Ilıcanın 100 m. Güney batısında Gençlik Suyu olarak adlandırılan şifalı bir içme suyu bulunmaktadır.