Hicri 1305 Miladi 1887 tarihli Karesi Vilayetine Mahsus Salname'nin Abdullah Yılmazca günümüz diline kazandırılmış bölümlerindendir.
Salname; Vilayet Salnameleri Mukaddime bölümünde bahsedildiği
gibi ait oldukları vilayetlerin mülkiye, askeriye, ilmiye ve adliye
kuruluşlarının resmi coğrafya, iklim, nüfus, ziraat, maden ve yıllık takvim
benzeri bilimsel, gayrı resmi bilgileri içeren bir faydalı eserlerdir.
VİLAYET HAKKINDA GENEL BİLGİLER
1.
BÖLÜM
Karesi Vilayeti kuzeyden Marmara, batıdan Çanakkale Boğazı ve
Adalar Denizi ile sınırlı ve doğudan Hüdavendigar, güneyden Aydın
Vilayetleriyle sınırları birdir.
Vilayet dairesinin eski adı Mysia olup Olimpos (Keşiş)
Dağından Karadeniz sahiline ve Bergama yöresine kadar uzamış olarak bütün
Marmara Denizi sahillerini ve Lidya (Bugün aydın ve Saruhan çevresi)ne kadar
Çanakkale Boğazı dışını kaplıyordu. Mysia’nın eskiden beri bölünmüş olduğu
çeşitli sınır içlerinden “Truvada” Antik Çağda gayet meşhur olup Mysia’nın
sahil yerlerini içine alarak başkenti İlium (Truva) şehriydi. Truva’nın yeri
Yunanlı şair Homeros’un İlyada adlı kasidesindeki tarifleri esas alarak (1873)
tarihinde Almanyalı Doktor (Hanri Şalmın)ın yerine getirdiği araştırmalarda
Çanakkale Boğazı dışında olan ve şimdi “Pınarbaşı” denilen yer olduğu şüphe
kalmayacak surette anlaşılmıştır. Arkasından Medlilerin, Yunanlıların ve
Romalıların eline geçti. Bazen de bağımsız idare edildi ve sonraları Doğu Roma
İmparatorluğunun yönetimine girdi. İşbu yöre, her yönüyle dünyaya ezici
silahıyla titretmekte olan Osmanlı Devletini kurmak kaderini karşılamak üzere
yüce dedelerimiz padişah ve halkıyla beraber Anadolu’ya hicret ettiği esnada,
Selçukluların idaresi altında bulunuyordu.
(699) Hicri yılında Selçuklu Devleti son bulunca bu yöre dahi
Selçuklu Emirlerinden Kara İsa’nın elinde kalmıştı. İşte Karesi sözü bu addan
meydana gelmiştir. Fakat çok az zaman sonra buraları diğer komşu yerler gibi
Osmanlıya geçti.
Vilayet, toprakların doğal durumu bakımından kısmen Marmara
ve kısmen Adalar Denizi eğiminde olmuştur. Yani suları adı geçen yere doğru
akmaktadır.
İklimi, karasal ve denizsel olarak bir yönden Hüdavendigar ve
diğer yönden Adalar Denizi iklimindedir.
Daha çok yerlerinin kış mevsimleri İstanbul ikliminin kış mevsiminden
yumuşak ise de yaz mevsimleri çok sıcaktır. Balıkesir Ovasının kış ve yaz
mevsimleri Trabzon ikliminin kış ve yaz mevsimleri gibi olup ortalama sıcaklık
14 ile 17 derece arasında değişir. Balat yöresinde kışın çok kar yağar. Yazları
ayvalık ve Edremit sahilleri Afrika kıtasından gelen sıcak ve yakıcı
rüzgarların etkisi altında bulunup .ok sıcaktır. Yalnız kuzey batı tarafından
esen İmbat (Nim-i batıdan bozulmuştur) rüzgarları havayı serinletir. Hatta
ayvalık yöresine kar yağdığı ender olup kışları kuru soğuklar ile geçer.
Vilayetin jeolojik oluşumuna gelince; Kapıdağı yarım adasının kuzey sahilleri,
Kale-i Sultaniyeden akmakta olan Sarıçay ile Karanlıkdere sularının
havzalarıyla Menderes, Tuzla, Koççayı havzalarının büyük kısmı ve Truva
(Pınarbaşı yöresi) arazisi Balıkesir kasabasının batı tarafında Karadere ve
Kazdağı sularının yüksek kısımlarında bulunur. Karabel, Balya, Pazarköy, Müstecab, İvrindi,
Kocagümüş Maden, Avşar kasabaları çevresi, Balıkesir Ovasının kuzey ve kuzey
doğu kıyısındaki yüksek yerler, Bigadiç Ovasının doğu tarafı hep volkanik
arazidir. Dağlar çoğunlukla graniti olup ilk ve asıl topraklardandır. Kömür arazisi yok gibidir. Tebeşir toprağı oluşumuna nadiren rastlanır.
Yalnız Balya bölgesinde Orhanlar kasabasında zengince bir tebeşir madeni
bulunmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder